20:55 - TAYVAN KÜLTÜR MERKEZİ DERİ ATOLYESİNİ HİZMETE SUNUYOR.
21:03 - TAYVAN KÜLTÜR MERKEZİ KOORDİNATÖRÜ PROF.DR CHİU CHEN YU. TANITIM PROJELERİ DEVAM EDİYOR.
11:32 - HATAY BASIN CEMİYETİ (HBC) RESMEN HİZMETE AÇILDI
05:13 - DEFNE BELEDİYE BAŞKANI İBRAHİM GÜZEL’İN 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI
14:59 - PARLAR’DAN İSTİFA
18:53 - YRP 2. OLAĞAN KONGRESİ GERÇEKLESTİ
06:33 - HABİB-İ NECCAR DAĞI’NDA ÇIKAN YANGIN KISA SÜREDE KONTROL ALTINA ALINDI
17:41 - SENEDE BİR GÜN DEĞİL 365 GÜN VARIZ
16:35 - SERİNLEMEK İÇİN BARAJA GİREN İKİ KARDEŞTEN BİRİ YAŞAMINI KAYBETTİ
BEDEL ÖDEMEK
Mk Pera Kampüs Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezinin kurum Psikoloğu Hasan Abacı
Günümüzün ve geçmişin en önemli problemlerinden birinin ‘bedel ödemek’ olduğunu düşünüyorum. Eski zamanlarda çocuk şimdiki kadar değer görmüyordu. O zamanda büyüyen çocuklar fazlaca bedel ödedi. Nasıl bedeller olduğunu açıklayayım: 2 sene sonrada üzerine gelsin diye büyük elbiseler alınırdı. Büyük abi, abla, kuzen, komşu çocuğundan okul kitaplar alınırdı. Kendi oyuncağını kendi yapmak zorunda kalırdı. Markete (o zamanlar bakkal) gidip abur cubur almak büyük bir zenginlik göstergesiydi. Bisiklet sahibi olabilmek için yaz boyu bir esnafın yanında çırak olarak çalışmak, itilmek kakılmak. Renkli renkli toklar alıp takmak, toprak saha yerine halı sahada top oynamak o dönemde yaşayan çocuklar için ulaşılması zor ve çok tatlı görünen şeylerdi. O dönem çocukları büyüdü ve çoğu maddi anlamda iyi durumlara geldiler. Çocukluklarında ‘bedel ödediklerini’ düşündüklerinden dolayı çocuklarına bu bedelleri ödetmemek adına hatta bunun ayarını biraz kaçırarak ne tür imkân sağlayabiliyorsa kendi çocuğu için bu imkanları önlerine serdi. Sınırsız denecek kadar çok imkân sahibi olarak büyüyen çocuklar, eski zamanlarda büyüyen çocukların ulaşması imkânsız gibi gördüğü çoğu şeye hiçbir çaba sarf etmeden ulaşabilince bunların hepsi gözlerinde değersiz oldu. ‘Ben çektim çocuğum çekmesin’ düşüncesiyle çocuğuna yaklaşan anne-babalar, çocuklar belli bir yaşa geldiğinde gördüler ki çocukları hep tüketen ama hiçbir şey üretmeyen, doyumsuz, değer bilmeyen, en ufak bir sorunun üstesinden gelemeyen sorumsuz bir yetişkine dönüşmüş. Bunlarda beraberinde kuşak çatışması ve psikolojik sorunlar (depresyon, panik atak, anksiyete, sosyal fobi gibi) getirdi. Geçmişte bedel ödeyerek büyüyen çocuklar; değersiz hissetme, öz güven eksikliği, aşırı gurur gibi psikolojik problemler yaşarken yeni neslin yeni psikolojik problemlerle uğraşmasına neden oluyor. Hem geçmişteki hem de günümüzde yetişen çocuklar profesyonel yardım almadığı sürece bu döngü bu şekilde devam edecek.